Açıklama:
Yunanistan'ın Kardak Kayalıkları Krizinden sonra Ege Denizi'nde antlaşmalarla devredilmemiş adalar konusunda oldu-bittiler yaratmakta oluşu karşısında Türkiye'nin resmi tezlerinde bir değişikliğin olmadığı ifade edilmektedir. Diplomatik, siyasi, hukuki açıdan tezlerimizin eylemsel olarak da kararlılıkla sürdürülmesi gerekir.
*Bu makale TÜBİTAK 1001 Projesi (Proje No.: 112K172) Desteğiyle Hazırlanmıştır.
EGE DENİZİ’NE İLİŞKİN SORUNLAR
1923 Lozan Barış Antlaşması ile Türkiye ve Yunanistan arasında Ege Denizi’nde karşılıklı dengelerin kurulmuş olmasına karşın, bu denge 1930’ların ikinci yarısından itibaren, özellikle Avrupa ve Balkanlarda bazı ülkelerin revizyonist istemlerle ortaya çıkmalarından sonra, hem Türkiye hem de Yunanistan açısından, bazı değişikliklere uğramıştır.
Adaların Silahlandırılması Sorunu
Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde gerginliğe ve güvensizliğe yol açan bir diğer önemli sorunu ise, Yunanistan’ın egemenliği altında yer alan, ancak, uluslararası antlaşmalarla silahsızlandırma yükümlülüğüne girmiş olduğu adaları, önce gizli daha sonra açıktan, silahlandırmaya başlaması oluşturmaktadır. Yunanistan’ın Ege’deki adaları silahlandırmaya başlamasına ilk tepkinin 29 Haziran 1964’te bu ülkeye verilen nota ile olduğu görülmektedir.