İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ ETKİLEYEN TEMEL FAKTÖRLER
Uluslararası sistemdeki gelişmeler doğrultusunda hareket etme çabası içerisinde olan Türkiye ve Yunanistan için en önemli engel, dış politikalarını birbirleri ile olan ilişkilerindeki sorunların ipoteğine bırakmış olmalarıdır. Yunanistan açısından olduğu gibi, Türkiye de, dış politikasını saptarken ve diğer ülkelerle diplomatik faaliyetlerini yürütürken Kıbrıs ve Ege Denizi'ndeki uzlaşmazlıkların etkisini göz önünde bulundurmak zorunda kalmaktadır.
Mantıksal açıdan, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunların giderilmesi her iki ülkenin de ulusal çıkarları açısından olumlu bir girişim olarak nitelendirilebilecekken, sorunun duygusal yönünün ağır basması ve her iki ülke arasında derin bir güvensizliğin yaşanmakta oluşu, sorunların adil ve kalıcı bir dostluk ve işbirliğini sağlayacak şekilde çözümlenmesini güçleştirmektedir.
İki ülke arasındaki güvensizliğin, uzlaşmazlığın sürmesinde tek etken olduğunu söylemek mümkün değil; gerçekte, Türkiye ve Yunanistan arasındaki güvensizliğin giderilmiş olduğu bir ortam içerisinde dahi bu uzlaşmazlıklardan söz edilebilir. Bu durum, özellikle, Türkiye ve Yunanistan arasındaki pek çok soruna kaynaklık eden Ege Denizi'nin konumundan kaynaklanmaktadır. Uluslararası hukukun 1940'ların ikinci yarısından itibaren güç dengesindeki değişmeler ve teknolojik gelişmeleri ve diğer pek çok etkeni dikkate alarak, devletlerin egemenlik haklarına getirmiş olduğu genişletici yorumlar, Ege Denizi'nin coğrafik konumu ve bu denizde kurulan egemenlik dağılımı dikkate alındığında, kıyıdar ülkeler arasında uzlaşmazlığa neden olabilecek bir görünüm ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla, iki ülke arasında oluşturulacak bir güven ortamı, uzlaşmazlığın giderilmesi için zorunlu bir faktör olmakla birlikte, tek başına yetersiz kalmaktadır.
Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde uzlaşmazlık konularına ilişkin değerlendirmelerde göz önünde bulundurulması gereken nokta uluslararası ilişkilerin sistematiği içinde sorunlara çözüm bulunabilmesinin ancak tarafların hak ve çıkarlarının dengelendiği, sıfır toplamlı olmayan bir yöntemle çözümlenebileceğidir. Eğer taraflardan herhangi biri tek yanlı bir çözüme ulaşmak arzusunda ise, bu durumda çatışma kaçınılmazdır. Bu bağlamda dile getirilmesi gereken bir başka nokta ise, tarafların birbirleri ve elde etmeye çalıştıkları çıkarları hakkında doğru bilgilendirilmeleridir. Tekeli'nin de dediği gibi, "karşısındakinin davranışlarını, kendisini onun yerine koyarak anlamaya çalışan kimsenin belli olgular karşısındaki yargıları birden bire değişecektir." [191]
Bu çerçeve içerisinde, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkileri etkileyen ögeleri şu başlıklar altında toplamak mümkündür;
Tarihsel Nedenler,
Karşılıklı Algılamalar,
İç ve Dış Politika Kaygılarının Etkisi.
191- İlhan Tekeli, "Tarih Yazıcılığı ve Öteki Kavramı Üzerine Düşünceler", Tarih Eğitimi ve Tarihte 'Öteki' Sorunu, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1998, ss.4-5.